Uzun süren oyun serilerini devam ettirmek çok güç bir iştir. Seriye ait
çıkarılan her yeni oyunda oyuncuların beklentileri dikkate alınmalı,
yeni oyunu eskisinden farklı kılacak pek çok yenilik getirmeli ve yeni
oyunu eskisinden daha güzel yapmalıdır yapımcılar. Biz oyuncuların da
gördüğü üzere bu hiç de kolay bir iş değildir. Pek çok seri vardır ki
ilk oyundan sonra gelenler ancak onun zayıf birer gölgesi olabilmiştir
(Tomb Raider serisi mesela). Bazı seriler de vardır ki çıkan her yeni
oyunda seri bir ya da birkaç adım daha ileri taşınır, yenilikler bitmez
ve en önemlisi bu yenilikler güzeldir, oyuncuyu mutlu eder ve bazen de
şaşırtır. Bu serilerin yapımcılarının sırrı nedir bilinmez, ancak madem
üzümü yiyoruz bağını da sormayıverelim. İyi seri denince de akla ilk GTA
serisi ve Rockstar Games gelir. Her yeni GTA oyununu bir öncekinden
daha büyük, daha eğlenceli ve daha güzel yapabilmiştir Rockstar.GTA
serisinin son oyunu San Andreas da buna bir istisna değil.
Wassup Nigga' Aslında böyle bir oyunu anlatmak çok zor bir iştir. Anlatacak,
açıklayacak özelliğin neredeyse sınırı yoktur. Ben en iyisi hikayeden
başlayayım. İsmimiz Carl, ya da kısaca "CJ". Beş yıl önce Los Santos'da
başımızı belaya soktuğumuz için Liberty City'ye taşınmışız. Ancak eski
çete arkadaşlarından gelen haberle sarsılır ve mahalleye geri dönmeye
karar veririz. Annemiz öldürülmüştür ve biz bunun arkasındakileri bulup
durumu eşitleme isteğiyle yanıp tutuşuruz. Ancak yuvaya döndüğümüzde
bizi zor günler beklemektedir. Beş yıl önce kaçtığımız için kendi
çetemizdeki arkadaşlarımız bize olan saygılarını kaybetmişlerdir. Önce
eski saygınlığımızı kazanmak, sonra da San Andreas'ı temizleyip
annemizin intikamını almamız gerekmektedir.
Hikaye tam bir çete
hikayesi, diğer çetelerle süren savaş, toplanan haraçlar vs. ile tam bir
çete ortamı hakim oyunda. Yer yer silah çalacak, yer yer haraç toplayıp
düşman çetelerin adamlarıyla çarpışacaksınız. Görev çeşitliliği
açısından San Andreas'da hiç sıkıntı yok. Bir görev hiçbir zaman bir
diğerine benzemiyor, bir görevde uyuşturucu kullanılan evi basıp
içeridekileri temizlerken, başka bir görevde ordu deposunu basıp silah
çalabiliyor, yemek yerken size saldıran düşman çete üyelerini kovalayıp,
sokak yarışlarına katılabiliyorsunuz. Birbirini tekrarlamayan görevler
sayesinde de oyundan sıkılmıyorsunuz. Buna uzun bir de oyun süresini
ekleyince gerçekten uzun ve keyifli bir deneyim bekliyor oyuncuyu.
Yapabileceğiniz şeylerin sayısı o kadar çok ki! Elinizde spreyle
şehirdeki diğer çete grafitilerini bulup üstüne kendi çetenizinkini
yapabilir, boş vaktinizde spor salonunda vücut ve fitness çalışabilir,
saçınıza yeni şekiller verip vücudunuzu dövme ile kaplatabilir, gece
vakti bulduğunuz evleri soyabilir ya da lüks mü lüks bir arabayla
"pimping" yapmaya çıkabilirsiniz. Taksi, polis ve ambulans görevlerini
ise eski oyunlardan hatırlayacaksınız. Yapılacak ek görevler sayesinde
oyun gerçekten uzun olmuş. Asıl senaryo bile uzun olduğu ve bu sefer
gezdiğimiz alan da eskisine göre kat kat büyük olduğu için oyunu tamamen
bitirmek bir hayli zaman alacağa benziyor. Bir oyuncu daha ne
isteyebilir ki!
'ey There Homie!Görsel ve işitsel
olarak seri halen aynı üstün çizgisini koruyor. Grafiksel olarak Vice
City'ye göre büyük geliştirmeler yapılmış. Araç ve kişi modellemerindeki
detay artışı gerçekten güzel olmuş ve göze hitap eder hale gelmiş. Hava
durumuna göre de artık yeni efektler bekliyor oyuncuları. Yağmur efekti
gözden geçirilmiş ve daha gerçekçi hale gelmiş. Ayrıca artık hava çok
sıcak olduğunda görüntü hafif dalgalı hale geliyor ve kendinizi oyunun
içinde hissetmenizi sağlıyor. Araç kullanırken de çok hızlandığınız
zaman NFS:Underground serisindeki Motion Blur gibi bir efekt giriyor
devreye ve hız duygusunu daha iyi yaşıyorsunuz.
Alıntıdır.